Selam vücudundaki tüm hücreleri seyahat virüsleri kaplamış olan kıymetli yol arkadaşım. İlk yazım ile Jolly Tur Blog‘da Likya turuyla karşındayım.
Bu kış havalar epey soğuk geçti. Çok üşüdün biliyorum. Söz veriyorum yazının sonuna doğru için ısınacak hatta kızgın kumlardan serin sulara bırakmak isteyeceksin kendini. Hazır mısın? Hadi öyleyse sana biraz antivirüs vereyim…
Korkma ansiklopedik bilgiler ile sıkmayacağım seni. Sadece özendirici birkaç cümle ile hem Likya’ya hem yazılarıma göz kırpmanı sağlayacağım.
Hem tekneye bineyim tenim yansın, hem yamaç paraşütü ile Babadağ‘dan süzüleyim ve hem de gece eğlencelerim eksik kalmasın diyorsan Jolly Tur‘un Ege-Akdeniz bölgesini kapsayan turları tamda senin için tasarlanmış. Mesela bu noktada sana Likya Turlarından bahsetmek isterim.

Likya Turu 

Farklı kalkış ve katılım noktaları seçenekleri ile farklı ulaşım çeşitlerini (uçak – otobüs) bünyesine hapseden Likya Turları sana farklı programlar ile sunulmuş durumda. Otel seçiminden tut konaklama gecesi sayıları da dâhil bu duruma. Örneğin Jolly Tur ile Rodos & Likya Turu’nu tercih edebileceğin gibi Likya – Karya Turu’nuda seçebilirsin. Yâ da ben sadelikten yanayım diyorsan Likya Turu’nu seçmen senin için yeterli olacaktır.
Likya Turu’nu ele alacak olursak eğer program içerisinde ikisi gezi teknesi olmakla beraber toplam altı adet mavi yolculuk seni beklemekte. Bunları sırayla senin için hızlıca sayabilirim.
Öncelikle Muğla’nın güzel ilçesi Ortaca’ya bağlı olan turistik beldemiz Dalyan’da kendi adı ile anılan standart tiplerdeki Dalyan tipi tekneler ile Dalyan çayı üzerinde gezinti. Tabi bu gezinti esnasında panoramik olarak Kaunos Kaya Mezarlarını görmek işin farkı bir tatlılığı. Ardından teknenin seni ulaştıracağı dünyaca ünlü plajımız İztuzu Plajı ise görülmeye değer bir denize sahip. Mavi yengeçleri içerisinde barındıran Dalyan Çayı aynı zamanda sahile yaklaştıkça Caretta Caretta’ların da yuvası olmuş durumda. Her ikisini fotoğraflamak ve çay gezintisini İztuzu plajı ile molalandırmak için harika bir mavi yolculuk.
İkincisi ise tatlı mı tatlı Belcekız plajından hareket edecek olan tekne gezisi. Günün büyük bölümünü geçireceğin bu teknede güneşlenebilir, tekne durduğunda kendini atlama noktasından maviliklere bırakabilirsin. Kelebekler Vadisi başta olmak üzere Darboğaz, Soğuksu gibi eşsiz koylarda kulaç atacaksın. Ayrıca dilersen Kelebekler Vadisini de adımlayabileceksin bu mavi yolculukta.

Heyecan ve beklenti artıyor değil mi? Evet üçüncüdeyim. Bu ise tam bir doğa harikası olan yerden Üçağız Köyü’nden yani bilinen adıyla Kekova’dan hareketlenmekte. Kekova Batık Şehri’nin izlerini görebileceğin, Simena Köyü ve kalesini fotoğraflayabileceğin; Esmeralda, Tersane koyu gibi noktalarda yüzebileceğin bir mavi yolculuk. Ayrıca havanın müsaitliğine bağlı olarak Balkan Savaşı sırasında 13 Ocak 1913’de Çanakkale’den hareketlenip hiçbir bakım görmeksizin 7 ay 24 gün ile 11.500 mil seyir yapan H.Rauf Orbay komutasındaki Hamidiye kruvazörünün 25-26 Şubat 1913 tarihlerinde dinlenmek, kazanlarını temizlemek ve düşmanlarını aldatmak amacıyla demirlediği koyu görüp o noktada da yüzebilirsin.
Dördüncü mavi yolculuk ise seni Göcek’te beklemekte. Sessizliği ve huzuru ile seni kendine aşık edebilecek kadar güzel olan Göcek, On İki Adalar tekne turuna uğurlayacak ve akşam üstü kahvesi için seni bekliyor olacak. Neredeyse gününün tamamını bu mavi yolculukta geçirecek ve Tavşan, Katrancı, Yassıca, Göcek adaları ile birlikte Şeytan ve Bedri Rahmi (Taşyaka) koylarında yüzme imkanı bulacaksın. Mavi yolculuğun belki de anlamını tam olarak Bedri Rahmi (Taşyaka) koyuna varınca anlayacaksın. Özellikle elleriyle büyükçe bir kayanın üzerine 1974 yılında Göcek seyri sırasında yapmış olduğu balık resmi seni derinden etkileyecek.
Gelelim bir diğer çay gezintimize. Harika Gökova Körfezi‘ne ulaşmak için araç olarak kullanacağın Azmak Çayı bindiğin tekne o andan itibaren araç değil de amaç olacak adeta senin için. Çünkü etrafındaki sazlıkların arasından seni selamlayacak olan kazlar ve ördekler kendilerine hayran bırakacaklar seni. Tabii kaz ve ördeklere dalıp suyun altını unutma sakın! Harikulade bir su altı faunası, muhteşem yeşil ve mavi uyumu senin o heyecanlı gözlerini bekliyor. O doğallığı tüm çıplaklığıyla görecek hatta o buz gibi suyun etrafında her gün olabilmek için Akyaka’da yazlık almayı planlayacaksın ilerisi için tıpkı benim gibi.
Ve son mavi yolculuktan bahsedeceğim artık sana. Biliyorum iştahın kabardı. Ama bu da onlar kadar zevkli ve seni cezbedecek inan bana. Çünkü sıradaki Gökova Tekne Turu… Mavinin her tonunu göreceğinden emin ol bir kere. Hatta gözlerine inanamayacağın koyuluklar olacak, ama yüzme dürtüsünden kurtaramayacaksın kollarını ve daha çok kuvvete ihtiyaç olacak kulaç için. İncekum, Larcivert Koy, Gelibolu Adası gibi mola noktalarının yanı sıra meşhur Kleopatra Plajını içinde barındıran Sedir Adası da bu tekne turunun bir parçası. Sedir Adası’nın o eşsiz Kleopatra Plajında yüzebilir ardından ada içerisinde adımlayarak antik dönemden kalan noktaları gözlemleyebilirsin.

Mavi yolculukları yazdım hemen biraz için ısınsın diye. Ama bunlarla bitmiyor tabi Likya turu. Panoramik olarak Patara Antik Kentini görebilir Patara sahilinde yüzebilirsin. Xanthos Antik Kentini keşfedip Likya uygarlığının temellerine rehberinin eşliğinde inebilirsin. Ayrıca Eşen Ovası üzerinde yükselen Tlos Antik Kentini panoramik görebilir ve canlı bir doğanın içerisinde, Akdağlar’ın eteğindeki Yakapark’da muhteşem bir öğlen yemeğini yiyebilirsin.
Saklıkent kanyon yürüyüşü ve buz gibi yüksek debili suda izin verildiği takdirde yürümek ise tam bir keyif meselesi. Babadağ’dan paraşütle Ölüdeniz’i izleyerek süzülmek o anları ölümsüzleştirmek ise adrenalin içerikli. Bence bunu özellikle denemelisin! Kaş’da verilecek olan serbest vakitte tatlı sokaklarında kaybolabilir, Eski Rum Köyü olan Kayaköy’de harika kareler yakalayabilirsin. İzmir’in güzel köyü Şirince’yi görmek de bu turun bir bonusu! Akşam organize edilebilecek eğlenceleri saymıyorum bile.
Yani diyeceğim Likya Turu’nda eşsiz bir eğlence seni bekliyor. Farklı çeşitlerle Jolly Tur’un sunduğu Likya Turu programları yaz tatilini en mutlu ve dolu dolu geçirebilmene sebep olabilir. Eğer karar vermende bu yazınında katkısı olduysa ne mutlu bana!
Haydi bir başka yazıda görüşmek dileğiyle, iyi bak kendine ve Jolly Tur Blogger kulübünü takip etmeyi ihmal etme.

“Mavilikler İçinde Likya Turu” için 0 yorum yapılmış